Trafik Sigortası

Sigortanın ilmî olarak tarifine bakıldığında şöyleki ifadelerle karşılaşılır: Bir kişinin, nakdî bir kıymeti olan ve yasalarla mahfazalı çıkarlarının, bir riske vabeste olarak beis görmesi halinde, ödenen bir prim kaşılığında, bu zararların teminat altına alınmasına sigorta deniyor.

Aslında sigorta işleminin özünde bir yardımlaşma olgusu vardır. ayrımsız riskten düşünce duyan insanlar biraraya gelerek değersiz miktarlarda paralar ortaya koyuyorlar. riziko gerçekleştiğinde bu toplanan paralar, zararların giderilmesi için kullanılıyor. Sigorta sistemi ise işte bu akışı düzenliyor.

Bir örnek vererek açıklamaya çalışalım. insanoğlu yangından korkuyorlar. Bir yangının vereceği hasarları tekabül etmek için aralarında bir para topluyorlar. âşık olması durumunda da bu parayı mazarrat görene veriyorlar. olayı sigorta sistemi ortamında ele alırsak, sigorta şirketine insanların ödediği o küçümencik paralar primlerdir. Toplanan primlerle sigorta şirketi hasar ödemelerini yapmaktadır.

O dönem sigorta şirketinin ne derece prim dilek edeceğine karar vermesi gerekir. Bunun için bile birtakım istatistiklere gereksinimi vardır. Örneğe dönecek olursak bir sene ortamında kaç kez âşık olma ihtimali vardır? Her yangında ortalama ne miktarda hasar ödemeleri olacaktır? Bu hasar ödemelerini kaşılayabilmek için ne kadar prim dilek etmesi gerekir?

Sigorta şirketleri açısından toplanan primler, eğer hasar ödemeleri beklenenin altında kalırsa firmanın yöntem karını oluşuracaktır. kısaca yangın riski için topladığı primlerden, coşkunluk için ödediği hasarlar düştükten sonrasında bir nicelik kalıyorsa bu düşkün uygulayım karıdır, kontra halde tutkun uran zararıdır. türlü branşlar itibariyle parçalanmamış yol kar ve zararın toplamı da firmanın yöntem karını ve zararını verir.